Günün Kitabı: Kuyucaklı Yusuf

126
Sabahattin Ali Kuyucaklı Yusuf
Sabahattin Ali / Kuyucaklı Yusuf

“Sabahattin Ali, Kuyucaklı Yusuf ’ta bir Anadolu kasabasını, bütün insani ve sosyal gerçekliğiyle verir: Soylu  insanlarıyla, bayağı insanlarıyla; sevgilerle, nefretlerle; umutla umuzsuzlukla… (…) Okuduğum Türk romanları  içinde ayrıntıların en mükemmel, en ustaca kullanıldığı romanlardan biri. O pek önemsizmiş gibi görünen küçük küçük ayrıntılar romana tam bir somutluk kazandırıyor; romandaki dünya, çerçevesini kırıp dışarıya fırlıyor, sizin
dünyanıza karışıyor.” –Fethi Naci

Nazilli’de başlayan ve Edremit’e taşınan bu hüzünlü roman, bir “tabiat insanı” olarak Yusuf’un kasaba eşrafı ve halk arasında giderek sertleşen güç gösterileri içinde temiz kalma, aşkını koruma, aslında var olma savaşını anlatıyor.

Alıntılar

  • “Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum..”
  • “Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi; fakat yokluğu müthişti.”
  • “O gelmez artık!” dedi.
    “Nereden biliyorsun?” dedim.
    “Gidişinden belliydi!” dedi.
  • “Hiç geçmeyen, hiç unutulmayan şeylerde var, beyefendi! Ölünceye kadar insanın sırtından atmayacağı şeyler de var…”
  • “Hayatta hiçbir şey ona kıymetli görünmemiş, peşinden koşmak, erişmek, sahip olmak arzusunu vermemişti. Etrafına daima bir yabancı gözüyle bakmış, hiçbir yere bağlanmak arzusu duymamış, bu yalnızlığının gururu içinde memnun olmaya çalışmıştı. Şimdi İlk defa bir şey istiyor, hem de korkunç bir şiddetle istiyordu. Fakat niçin bu istek bir imkansızlıkla beraber gelmişti? Niçin hayatının en büyük arzusunu, şimdiye kadar belki yine içinde, fakat en gizli yerlerde saklı duran bu arzuyu, hapsedildiği yeri parçalayarak ortaya çıkar çıkmaz öldürmeye mecbur kalıyordu?… Niçin? Kimin için?…”

>> Satış Linki <<

Önceki İçerikO raporu dağcılık ve kayak meraklıları için çevirdi
Sonraki İçerikBugün 1585. sayısıyla Cumhuriyet Kitap günü

Cevapla

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz