GİDEN ZAMAN
“ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında”
(Ahmet Hamdi Tanpınar)
Bu hayattan bir defa geçeceksin
Kemal Sayan’ın “Yavaşla” adlı psikoloji kitabını okuyorum.
Daha bitirmeden, düşünüyorum ki: “Zaman öyle hızla akıp gidiyor ki, yetişemiyoruz. Eskiden bir şarkı uzun zaman söylendiği için güftesini de bestesini de hepimiz öğrenirdik, şimdi ise şarkı daha duyulmadan yenileri çıkıyor. Her gün değişen gündem, doğrusunu yanlışını görüp tartışamadan boyluyor tarihin çöplüğünü. Gazetecilerin, haber kaynaklarının işi zor, bizler okumaya fırsat bulamadan, düşüncede bile yetişemiyoruz. Yeteneklerimiz içimizde saklı kalıyor.
Modern dünya hızlı davranmamızı istiyor. Zihinsel zaman hızlanırken, duyguların zamanı yavaş ritimle ilerliyor, duygusal zamanla zihinsel zaman arasındaki makas açılıyor.
İşlenmemiş duygularımız bizi endişelendiriyor; bunun için daha çok hızlanıyoruz ve insanlığımızı oluşturan duygulardan uzaklaşıyoruz. İçimizdeki sevgi sözcüklerini dillendiremiyoruz. Sofrada, sevdiklerimizle sohbet ederek yavaş yemek yemeyi, komşularımızla görüşüp kucaklaşmayı ve arkadaş, dost, hısım akrabalarımıza telefon açmayı bile unutuyoruz.
…
(Bu sabah çok erken kalktım, sokak lambasının ışığında karın yağışından esinlenerek bu yazıyı yazmaya karar verdim. Kar öyle yavaş yavaş, öyle toprağı, ağaçları alıştıra alıştıra, sakin sakin yağıyordu ki seyrederken yavaşlığın güzelliğini gördüm. Doğa ne kadar güzel… Her şey yavaş ve zamanında oluşuyor, ağaçlar yavaş yavaş tomurcuklanıp yeşeriyor. Börtü böcek, çiçekler meyveler ve hava yavaş yavaş ısınıyor, doğa canlanıyor. Havaya, suya, toprağa düşen cemreler de doğanın canlandığının habercisidir.
Ayrıca kuş sesleri, koyun kuzu melemeleri ile doğa ne kadar güzel.
Yaşar Kemal abim olsa da tasvir etse bu güzelliği.)
Yavaşlamak anın kıymetini bilmektir. Anı yaşamayı bilmek büyük meziyettir. Bakıp güzellikleri görmek, gördüklerine “günaydın” demek, halini hatırını sormak her iki tarafı da mutlu eder.
Hayatı uzun bir şimdi olarak yaşamak ne güzel…
Hız zamanı ölçer, zaman da insanı.
Geçmiş sadece bugünle etkileşim halinde vardır. Zaman daralıyor iyi şeyler yapmak için… Gelin Nâzım Hikmet’e kulak verelim: Ağaç dikelim mesela, 90 yaşında olsak bile bir zeytin dikelim. Öyle çoluk çocuğa kalsın diye değil, uzun yaşayalım diye… Çünkü yaş alınca anlıyorsun… Yaşamak çok, çok güzel be kardeşim!
Neboş 13 Ocak 2022
Sevgili Can Arkadaşlarım;
Hedeflerimin birinden bir ışık parladı mı ne…
Giden zaman başlıklı yazım sevgili Alaettin Bahçekapılı gazetesinde yayınladı ve sizlerden gelen muhteşem beğeni yorumlarınız beni delirtircesine mutlu etti.
Ben şimdi ayakta, ağzım kulaklarımda, ellerim havada sevinçten fır dönüyorum. Herkese sonsuz sevgiler.
Neboş22