Günün Kitabı: Tante Rosa

89
Tante Rosa

İlk yayımlandığında “yerli” olmamakla eleştirilen Tante Rosa, Sevgi Soysal’ın, sinemaya da uyarlanan en özgün eseridir. Bir roman bütünlüğüne sahip olacak şekilde birbirine ustalıkla bağlanmış on dört hikayenin ana konusu kadınlık ikilemleridir. Sevgi Soysal’ın, o kendine özgü ironisiyle anlattığı Tante Rosa, yaşamın kurallarına ve sınırlandırmalarına başkaldıran, ancak kadınlığına hapsolduğu için hep yenilen biridir. O, “bütün kadınca bilmeyişlerin tek adıdır.”

  • Tante Rosa
  • Sevgi Soysal
  • İletişim

“…Bir mektup bıraktı Tante Rosa arkada, üç çocuk bıraktı, biri emzikte, kaz kızartması ve elma pastası yapmasını, yemek masası örtülerini kolalamasını, dolapları yerleştirmesini öğrettiği hizmetçi kızını bıraktı. Margarita ekili küçük bir bahçe, tahta merdivenli, yüksek tavanlı, çalar saatli bir ev bıraktı, her Pazar sabahı kiliseye giden, her Pazar öğleden sonra koynuna giren kocayı bıraktı…”

“O birdenbire biçimleniveren, ansızın somutlaşıveren cinsiyet hayvanı ormandan çıkıverdi, bir Hans oldu, Tante Rosa karşısında Hans’ı değil o hayvanı buldu, o pusuda bekleyen sinsi hayvanı ve kendini Hans’ın değil, evet evet asla Hans’ın değil, o hayvanın kollarına bıraktı. En kötüsü değişimdi, en kötüsü o ansızın biçimleniveren, somutlaşıveren hayvan sonra yine Hans oldu, aptal Hans, üç danslık Hans, o gün nedense bira paralarını ödeyen Hans, Tante Rosalar’ın hayvanları olabileceğini, o hayvanlarla yatabileceklerini bilemeyen, anlamayacak olan Hans.”[1]


Önceki İçerikUluslararası Öğrenciler Eser Yarışması: Kültür Sanat
Sonraki İçerikMaltepe Sahaf Günleri’ne Soğuk Duş

Cevapla

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz