Mimar Sinan Neden Bir Tasarım Dehasıdır?
YEM Yayın’ın Prof.Dr. Reha Günay’ın, “Sinan neden bir tasarım dehasıdır?” sorusunun peşine düştüğü ve bulduğu yanıtları okuyucularla paylaştığı kitabının geliştirilmiş ve güncellenmiş yeni baskısı çıktı.
Büyük ilgi gören ilk baskısı Aralık 2019’da yayınlanan kitabın bu yeni yeni baskısında, konunun daha iyi anlaşılabilmesi için metinler gözden geçirilerek geliştirildi ve içeriği eklenen yeni fotoğraflar ve çizimler daha da zenginleştirildi. Kitabın boyutu büyütülerek, daha nitelikli bir kağıt türü ve özel bir baskı tekniği kullanılarak Reha Günay’ın özel fotoğraflarının okuyucuya daha nitelikli olarak aktarılabilmesi amaçlandı.
Geçmişte yayımlanan Mimar Sinan ve Sinan’ın İstanbul’u kitaplarında Sinan’ı ve yapılarını son derece ayrıntılı olarak incelemiş olan Reha Günay, yeni çalışmasında, Mimar Sinan’ı diğer mimarlardan ayrıştıran niteliklerini başta mimarlık, iç mimarlık, tasarım, sanat, mühendislik, tarih vb. eğitimine yeni başlayanlar olmak üzere Türk ve Osmanlı mimarlığına, kültürüne ilgi duyan herkes için kolay anlaşılır bir dille açıklıyor.
Reha Günay, kitapta, bugüne kadar çeşitli efsaneler ve birçoğu abartılı öykülerle adeta bu dünyaya ait olmayan bir masal kahramanına dönüştürülen Mimar Sinan’ın aslında “gerçek bir kişi” olarak kim ve nasıl bir yaşama sahip olduğunu; hangi koşullarda neler başardığını; bu başarıyı hangi yöntem ve araçlarla elde ettiğini; bu sayede nasıl meslektaşlarından ayrılarak öne çıktığını, “soru-cevap-örnek” yöntemiyle kısa ve net olarak anlatıyor.
Günay Sinan’ın bir de bu yönüyle aktarma ihtiyacı hissettme gerekçesine şu sözlerle açıklık getiriyor:
“Birçoğumuz Osmanlı mimarlarının isimlerini sayamayız ama Sinan’ın adını duymayanımız yoktur. Herkes onu büyük bir mimar olarak tanır; Sinan’la ilgili fazla bir şey bilmese de, en azından birkaç söylentiyi hatırlar; İstanbul Süleymaniye ve Edirne Selimiye camilerinin mimarı olduğunu da söyleyebilir. ‘Ama niçin büyük mimardır? Ne yapmıştır da bu kadar ünlü olmuştur? Öteki mimarlardan ne farkı vardır? Neden Sinan’a bir tasarım dehası diyoruz?’ gibi sorulara tam cevap vermek ise biraz zordur.
Osmanlı Beyliği 1299 yılında kurulmuş ve hızla genişlemiştir. Bu küçük beylik, 1353’te Rumeli yakasına ulaşmış; İstanbul’u alıncaya dek Avrupa’da, Arnavutluk’tan Romanya’ya, Yunanistan’dan Bulgaristan’a kadar birçok yere hâkim olarak küçük bir beylikten bir imparatorluğa dönüşmüştür. 150 yıl içinde ortaya çıkan imparatorluk artık yeni bir dünya görüşüne de sahip olmuştu. İstanbul’da Fatih Sultan Mehmed’in yaptırdığı ilk külliye, işte bu yeni görüşün mimari ürünü; merkezinde caminin bulunduğu ve eksenleri üzerinde gelişen bir kompozisyondur. Ortaya çıkan bu yapı tipi, Doğu Roma’ya yakışan ama İslam öğeleriyle de Osmanlı olan bir kültür merkezidir. Böylece ‘Osmanlı Klasik Mimarlığı’ dönemi başlar. Osmanlı sanatı, sonraki dönemlerde Greko-Romen sanattan daha çok etkilenecektir. Sinan’a gelinceye kadar Eski Fatih Camisi ve Bayezid Camisi bu etkileri taşıyan başarılı örnekler olarak Osmanlı Klasik Mimarlığı’nı şekillendirmişlerdir.
Sinan işte böyle bir mimarlık ortamında yetişmiş, iyi bir gözlemci ve düşünür olarak kendini geliştirmiş, askerlikten mimarlığa geçiş yapmış biridir. Bilinçli bir analiz ve düşünce sistemiyle, 50 yılda yarattığı yeniliklerle mevcut mimarlık sanatını oldukça yükseklere taşımış ve çevresini kendisine hayran bırakmıştır. Mimarlığa ilişkin ortaya koyduğu yeni ilkeler kendisinden sonra da benimsenmiş; Cerrahpaşa, Sultan Ahmed, Yeni Cami, Yeni Fatih gibi camilerle, Üsküdar Yeni Valide, Eyüp Sultan, Hekimoğlu Ali Paşa gibi külliyelerle âdeta Sinan’ı 150 yıl daha yaşatmaya devam etmiştir.
O yüzden bizler, günümüzde Sinan’ın mimarlığa olan katkılarını tek tek ayıklamakta zorlanıyoruz. Ancak Sinan çağında yaşamış olsaydık, mimarlığa getirdiği her bir yenilik karşısında bizler de bugün olduğundan daha fazla şaşırır ve yaptıklarına hayran kalırdık. Bu kitapta biraz bu konulara değinerek, Sinan’ı meslektaşlarından öne çıkaran yönlerinin altını çizmeye çalışacağız.”
İÇİNDEKİLER
1. BÖLÜM: SİNAN KİMDİR?
- Mimar Sinan Kimdir?
- Nasıl Bir Ortamda Yaşamıştır?
- Toplumun Her Kesimi ile Uyumludur
- Tam 50 Yıl Başmimarlık Yapmıştır
- En Çok Eser Vermiş Mimardır
- İyi Bir Kent Planlayıcısıdır
- En Büyük Külliyeleri Planlamıştır
- İstanbul’u Yaratan Mimardır
2. BÖLÜM: DEHADIR ÇÜNKÜ…
- İyi Bir İş Programcısıdır
- İyi Bir Gözlemci ve Analizcidir
- Tasarımları Analitik ve Bilimseldir
- Çalışkan, Azimli ve Disiplinlidir
- Yapı Ekonomisini İyi Bilir
- Bezemeden Arınmış; Hız ve Ekonomi Sağlamıştır
- Yer Seçimini İyi Bilir ve Topografyayı Doğru Değerlendirir
- Yapı Hiyerarşisini İyi Belirler
- Daima Güvenlikten Yana Olmuştur
- İyi Bir Su Mühendisidir
- Geleneksel Mimarlığa Yenilikler Getirmiştir
- Her Yapısına Özellik ve Yenilik Katmıştır
- Yığma Yapıyı Karkas Yapı Sistemine Dönüştürmüştür
- Strüktür ve Mekânı Uzlaştırmış; Merkezi Yapıyı Geliştirmiştir
- Sinan’ın Camileri Daha Aydınlıktır
- Kubbeler Senfonisi Yazmıştır
- Toplumsal İşlevlere Uygar Çözümler Bulmuştur
3. BÖLÜM: SONUÇ OLARAK…
- O Kadar Yapının Ardından Ayasofya’yı Geçme Tutkusu Oluşmuştur
- Yerel Değil Evrensel Bir Mimardır
- Önemli İşler Yaptığının Farkındadır
REHA GÜNAY KİMDİR?
1937 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Reha Günay, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden 1960 yılında mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nde doktora yaptı. 1994 yılında profesör olan Reha Günay, emekli olana kadar Yıldız Teknik Üniversitesi Restorasyon Ana Bilim Dalı’nda çalıştıktan sonra Yeditepe Üniversitesi’nde bir süre öğretim üyesi olarak görev yaptı.
1978’den 2011 yılına kadar Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fotoğraf Bölümü’nde “Mimarlık Fotoğrafı” dersleri verdi. Fotoğraf çalışmalarına, kültür varlıklarının ve mimarlık mirasının belgelenmesi yönünde ağırlık verdi. 1983-2004 arasında Ağa Han Mimarlık Ödülleri Vakfı için İslam ülkelerinde yarışmaya katılan yapıları fotoğrafla belgeledi.
Prof.Dr. Reha Günay, yaşamı boyunca yaptığı başarılı çalışmalar nedeniyle 2020 yılında, TMMOB Mimarlar Odası 17. Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri kapsamında “Mimarlığa Katkı Ödülü”ne lâyık görülmüştür.
Arkeoloji Çalışmaları
• Osmaniye-Karatepe-Aslantaş Açıkhava Müzesi Koruma Projesi ve Uygulamaları (Prof.Dr. Halet Çambel ile), 1965-1970.
• Keban Projesi Yeniköy Höyüğü Kazısı (Dr. Hamit Zübeyr Koşay ile), 1972.
• Antalya-Side Antik Tiyatrosu Restorasyon Çalışmaları, 1992-2007.
Yöresel Mimarlık Çalışmaları
• Antalya-Ormana Köyü (İDMMA Mimarlık Fakültesi üye ve öğrencileri ile), 1977-1979.
• Japonya Geleneksel Ahşap Mimarlık İncelemeleri (Japan Foundation bursu ile), 1979-1980.
• Antalya-Elmalı İlçesi (Yıldız Teknik Üniversitesi Restorasyon Ana Bilim Dalı ve Meslek Yüksekokulu Restorasyon Programı üye ve öğrencileri ile), 1996-1999.
• Safranbolu Gökçüoğlu Evi (Yıldız Teknik Üniversitesi, Finlandiya Helsinki ve Tempere Üniversiteleri öğrencileri ile), 1994.
• Kayseri-Nize Köyü (Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencileri ile), 2008.
Hazırladığı Sergiler
• Safranbolu Evleri (Safranbolu, 1975; İstanbul, 1976, 1977; Paris, UNESCO, 1977; München, 1977; Copenhagen, 1978; Stokholm, 1978; London, 1978; La Haye, 1978).
• Safranbolu’da Hacı Salih Paşa Evi (Safranbolu, 1976).
• Selimiye Camii (İstanbul, 1976, 1977; Paris, UNESCO, 1977; München, 1977; Copenhagen, 1978; Stokholm, 1978; London, 1978; La Haye, 1978; İstanbul, 1981).
• İstanbul’da Atatürk’ün Oturduğu Evler (İstanbul, 1981, 1982).
• Anadolu-Türk Mimari Mirası / Anatolian-Turkish Architectural Heritage (İstanbul, 1985).
• Sinan’ın İstanbul’u / Sinan’s İstanbul (İstanbul, 1986; Kyoto, 1987; Paris, 1988; Üsküp, 1993).
• Dünden Bugüne Şile (İstanbul, 1990).
• Japon Kültürü (İstanbul, Gaziantep, Bursa, 2010)
• Nail Çakırhan’ın Evleri (İstanbul, Gökyaka, 2010)
• Kaybolan İstanbul (İstanbul, 2010)
Yayımlanmış Kitapları
• Geleneksel Safranbolu Evleri ve Oluşumu, Kültür Bakanlığı Yayını, Ankara, 1981, 1989.
• Tarihsel Gelişim İçinde Japon Kültür ve Sanatı, Yıldız Teknik Üniversitesi Yayını, İstanbul, 1986.
• Sinan’ın İstanbul’u: Sinan’s İstanbul, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul, 1987.
• “Süleymanname Minyatürlerinde Mekân ve Anlatım Teknikleri”, Topkapı Sarayı Müzesi Yıllık 5, 1992, s.56-159.
• Gökçüoğlu Evi: Anatomy of a Building, Editörler: Reha Günay, Mikko Bonsdorff, Panu Kaila, Tampere University of Technology, Tampere, 1995.
• Türk Ev Geleneği ve Safranbolu Evleri, Yapı-Endüstri Merkezi, İstanbul, 1998, 1999.
• Tradition of the Turkish House and Safranbolu Houses, Yapı-Endüstri Merkezi, İstanbul, 1998.
• Sinan the Architect and His Works, Yapı-Endüstri Merkezi, İstanbul, 1998, 2002, 2005, 2007, 2009, 2011, 2014, 2016.
• Geleneksel Ahşap Yapılar: Sorunları ve Çözüm Yolları, Birsen Yayınevi, İstanbul, 2002, 2007.
• Mimar Sinan ve Eserleri, Yapı-Endüstri Merkezi, İstanbul, 2002, 2006, 2010.
• Safranbolu Evleri, Yapı-Endüstri Merkezi, İstanbul, 2003.
• Safranbolu Houses, Yapı-Endüstri Merkezi, İstanbul, 2005.
• Safranbolu no Minka (Japonca), Yapı-Endüstri Merkezi, İstanbul, 2005.
• Mimar Sinan, YEM Yayın, İstanbul, 2005, 2006, 2010, 2012, 2014, 2018.
• Sinan’ın İstanbul’u, YEM Yayın, İstanbul, 2006, 2010.
• A Guide to the Works of Sinan the Architect in İstanbul, YEM Yayın, İstanbul, 2006, 2010.
• Kumkale: Toros Eteklerinde Bir Haçlı Kalesi (Halet Çambel, Ayyüz Toydemir Sabuncu ile), Ege Yayınları, İstanbul, 2007.
• Elmalı ve Yöresel Mimarlığı, Ege Yayınları, İstanbul, 2008.
• İstanbul’un Kaybolan Ahşap Konutları, YEM Yayın, İstanbul, 2014, 2016, 2018.
• Ormana: Toroslarda Bir Köy, Ege Yayınları, İstanbul, 2017.
• Mimar Sinan Neden Bir Tasarım Dehasıdır?, YEM Yayın, İstanbul, 2019, 2020.
• İstanbul Adalarının Yaşayan Ahşap Konutları, YEM Yayın, İstanbul, 2019.
• Analog ve Dijital Mimarlık Fotoğrafı, YE