İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam Arayışı adlı kitap, Auschwitz konsantrasyon kampında uzun süre kalmış olan, ünlü Avusturya’lı nörolog ve psikiyatrist Viktor E. Frankl tarafından kaleme alınmış ve yirmidört dile çevrilmiştir. Dr. Frankl eğer insanın hayatta bir amacı olursa, hayata dört elle sarılacağını ve tüm zorluklara rağmen yaşamını devam ettireceğini ve bunun en güzel örneğinin de Nazi kamplarındaki tüm işkence ve zorluklara karşı hayatta kalmaya çalışan ve hayatta kalan insanlar olduğunu ifade etmekte. Bazı insanların eşini/sevdiğini tekrar görme ümidiyle, bazılarının çocuklarına kavuşma, kendisinin de kampta yaşananları ve bu süreçteki ruhsal gelişimini kitaba dönüştürme hayaliyle hayatta kaldığının altını çizerek, insanın hayatta bir amacı olmasının çok önemli olduğunu söylemekte ve kitabın başlığına da bunu yansıtmaktadır.
Dr. Frankl, ayrıca İnsanın Anlam Arayışı adlı kitabında insanın varoluş amacını sorgulamakta ve her bireyin varoluş amacım bulmada kat ettiği yolu incelemekte. Tıpkı Shakespeare’in oyunlarında dile getirdiği gibi Dr. Frankl da önemli olan noktanın, yaşama karşı sergilediğimiz “tutum” olduğunu vurgulamakta ve hayatta değiştiremeyeceğimiz olaylar ve durumlar karşısında tutumumuzu değiştirmemiz gerektiğini, böylelikle hayattaki sorunlarla mücadele edebileceğimizi ifade etmektedir; “(g)erçekten ihtiyaç duyulan şey, yaşama yönelik tutumumuzdaki temel bir değişmeydi. Yaşamdan ne beklediğimizin gerçekten önemli olmadığını, asıl önemli olan şeyin yaşamın bizden ne beklediği olduğunu öğrenmemiz gerektiği ve dahası umutsuz insanlara öğretmemiz gerekiyordu”. Bu umut sayesinde, birçok insan Nazi kampı günlerini intihar etmeden atlatmayı başarır, ancak savaş bitip, hep hayal ettikleri özgürlük birden beklenmedik bir şekilde elde edilince, insanlar ne yapacaklarını bilememişlerdir ve bunu Dr. Frankl şu sözlerle ifade etmektedir kitabında:
”Özgürlük. Bu sözcüğü kendi kendimize tekrarladık, ama anlamını kavrayamıyorduk. Bu sözcüğü yıllar boyunca o kadar çok kullanmış, buna ilişkin öyle çok hayal kurmuştuk ki, anlamını yitirmişti. Gerçekliği bilincimize işlemiyordu; özgür olduğumuz gerçeğini kavrayamıyorduk.”
Öyle çok istemiş, öyle çok beklemiş, öyle çok hayalini kurmuşuzdur ki artık sahip olduğumuzda, sahip olduğumuz an’a dair olan hayallerimizdeki gibi coşku duymayız bazen. Artık gerçekten de sahip olmanın, beklenenin gelmesinin, bir anlamı kalmamıştır… ” [*] [**]
— oOo —
20. yüzyılın önde gelen psikiyatrlarından Viktor Frankl, otuzun üzerinde yabancı dile çevrilen ve bütün dünyada 12 milyondan fazla satan İnsanın Anlam Arayışı‘nda, kurucusu olduğu logoterapinin ilkelerini, İkinci Dünya Savaşı sırasında bir toplama kampındaki deneyimleri eşliğinde anlatmaktadır.
Okurlar, Frankl’ın tasvir ettiği toplama kampının, dünyayı daha büyük bir hapishane olarak kavramamızı sağlayacak parlak bir metafora dönüştüğünü fark edecektir. Gasset, Heidegger ve Sartre’dan aşina olduğumuz düşünceler ışığında, varoluşun çetin koşullarında “anlam”ı keşfetmemize yardım edecek süreci anlatan Frankl, “İnsanı insan yapan nedir?” sorusuna da yanıt vermeye çalışıyor.
“Gerçekten ihtiyaç duyulan şey, yaşama yönelik tutumumuzdaki temel bir değişmeydi. Yaşamdan ne beklediğimizin gerçekten önemli olmadığını, asıl önemli olan şeyin yaşamın bizden ne beklediği olduğunu öğrenmemiz ve dahası umutsuz insanlara öğretmemiz gerekiyordu. Yaşamın anlamı hakkında sorular sormayı bırakmamız, bunun yerine kendimizi yaşam tarafından her gün, her saat sorgulanan birileri olarak düşünmemiz gerekirdi. Yanıtımızın konuşma ya da meditasyondan değil, doğru eylemden ve doğru yaşam biçiminden oluşması gerekiyordu. Nihai anlamda yaşam, sorunlara doğru çözümler bulmak ve her birey için kesintisiz olarak koyduğu görevleri yerine getirme sorumluluğunu almak anlamına gelir.”
- İnsanın Anlam Arayışı
- Man’s Search for Maning
- Viktor Emil Frankl
- Okuyan Us Yayınları
[*] KALPAKLI, Fatma, Selcuk University (Selçuk Üniversitesi), English Language and Literature, Faculty Member
[**] Selçuk Kültür Sanat ve Spor Rehberi, 2014