NOMADLAND
Ödüllere boğulmuş NOMADLAND’ı değerli izledim. Sinemadan neşelendiren, eğlendiren bir seyirlik beklentisi olanlar için uzak durulması gereken son derecede hüzünlü ve derinlikli bir film. Adeta bir edebi betik. “Into The Wild” (Yabana Doğru) roman ve filminin içi dolu olan; entelektüel versiyonu diyebiliriz. Çağrıştırdıkları ise daha da vahim.
Neo-liberal dönemin Amerika’ya verdiği hasarın düşündüğümüzden de büyük olduğu görülüyor. Amerika’daki kutuplaşmanın sosyolojik arka planı da anlaşılabiliyor. Ve ülke insanlarının, varsılı-yoksulu dahil olmak üzere ne kadar zorda olduğu felsefi boyutu da dahil olmak üzere görülüyor. Filmi, SİNEMADA MİMARLIK kitabımızın olası üçüncü baskısı için incelemek üzere şimdiden tezgaha aldığımızı da bahusus belirtelim.
Mimarlık felsefesine dair söylediği sözler çokça ve etkileyici. “Nomad” sözcüğünün “göçebe” anlamına geldiğini de bu arada belirtelim. “No man’s land” klişesi ile karıştırılmasın diye.