Haftanın Kitabı
- Edebiyatta Mimarlık
- Mimarlık ve Beslenme Alanları Dizisi
- Hikmet Temel Akarsu
YEM Yayın’ın “Mimarlık ve Beslenme Alanları” dizisinin yeni kitabı Edebiyatta Mimarlık’ın, mimarlığın edebiyatla ilişkisini irdelemek ve başta mimarlar olmak üzere tasarıma ilgi duyan tüm okuyucular için yepyeni algı kapıları açmak hedefiyle yayımlanan geliştirilmiş ve güncellenmiş 3. baskısı çıktı.
Edebiyatta Mimarlık, mimarlık ve tasarımın beslenme kaynaklarında sanatsal ve kültürel ağırlığın artmasının toplumun estetik algılarının gelişmesinde büyük rol oynayacağına ve bu izlek üzerinden giden mimar, iç mimar, peyzaj mimarı, kent plancısı ve endüstri ürünleri tasarımcılarının hayal güçlerini çok daha çarpıcı şekilde kullanabileceğine olan inançla hazırlandı.
Kitapta Türk ve dünya edebiyatından seçilmiş, mimarlığa vurgu yapan 87 yapıt mimar, sanatçı, iletişimci, felsefeci ve akademisyenlerden oluşan 50 yetkin yazar tarafından irdelendi. Önemli yazarların bu kitapları, yarattıkları mimari evrenle birlikte incelenirken mimarlığın hayal gücünü tetikleyen, insanı ütopik ya da distopik düşüncelere sevk eden, estetik ve sanatsal beğeniyi yükselten, sosyolojik algılara, ekolojik sorunlara yaklaşımlar sunularak okuyucuların imge dünyasını varsıllaştırmak hedeflendi.
Edebiyatta Mimarlık seçkisi editörlerince hazırlanırken mimarlık ve edebiyata dair yetkin kültüre sahip çok sayıda akademisyen, yazar, edebiyatçı, sanatçı ve felsefeciden görüş alındı ve konuyla ilgili belli başlı yapıtlar seçildi. Daha sonra bu yapıtlar ikinci bir elemeye tabi tutularak yaklaşık 100 kadar eserin ayrıntılı bir şekilde mercek altına alınmasına karar verildi ve eserler tematik olarak sınıflandırılarak belli bir sistematik dahilinde incelendi. Kitabın editörleri Hikmet Temel Akarsu ve Nevnihal Erdoğan bu projeyi geliştirme ve yayına hazırlama gerekçelerini şöyle özetliyorlar:
“…Bizler bu kitapları hazırlarken, mimarlık kültürüne ve eğitimine katkıda bulunmak, mimarlık algı ve anlayışını geliştirmek; olabiliyorsa değiştirmek ve mimarlıkta yeni bir iklim yaratarak kentlerimizi ve yaşam alanlarımızı gitgide katlanılmaz hale getiren tekdüze ‘mimari’ uygulamalardan kurtarmak ve yepyeni tasarımların kapılarını aralamak gibi kaygılar içinde olduk. Mimarların ve mimar adaylarının ruhsal, duygusal, kültürel dünyalarının varsıllaşmasını ve bunların yapıtlarına yansımasını umduk.
…Biz asla ‘en güzel kitapları seçtik, en güzel yazıları yazdık ve en güzel seçkiyi yapıp önünüze koyduk,’ demedik. ‘Bunu okursanız mimarlık kültürünüz tamamdır!’ demedik. Bilakis bunun bitimsiz bir yol olduğunu attığımız her adımda tekrarladık. ‘Hadi gelin bu oyuna katılın, daha nitelikli mimarlar olalım, daha güzel mekânlar kurgulayalım ve hadi daha mutlu bir ülkenin insanları olalım,’ dedik. Bunun emek, çalışma, bilgelik, kültür ve entelektüalizmle olabileceğine inandık ve bu yolda yeni yeni projelere emek vermeye koyulduk. Kitabımızın harikulade ve mükemmel bir eser olduğunu asla iddia etmediğimiz gibi bu tarz iddiaların işin ruhuna ve uygar dünyanın anlayışlarına da zıt, oldukça arkaik, 20. yüzyıl hoyratlıklarını anımsatan tatsız bir egosantri olduğunu düşündük hep. Bunun neticesinde sadece son dönem edebiyatındaki mimarlığı mercek altına alan Çağdaş Türk Edebiyatında Mimarlık ve Çağdaş Dünya Edebiyatında Mimarlık adlarını taşıyan iki ciltlik serinin diğer kitaplarının çalışmalarına koyulduk. Durum böyle olunca, Edebiyatta Mimarlık’ta yer alan ve çağdaşlar arasında sayılması gereken bazı yazarların eserlerini Çağdaş Türk Edebiyatında Mimarlık’a aktardık. Klasikler arasında yer alacağı kesinleşmiş bazı yazarların eserlerine ise dokunmamayı tercih ettik. Eleştiri almış birkaç yazıyı kitaptan çıkarıp birkaçını da yeniden kaleme aldırdık. Bunun yanı sıra hep eksikliğini hissettiğimiz ve içimizde ukte kalmış bazı önemli yapıtlar hakkındaki kapsamlı incelemeleri de yeni basıma ekledik…
…Bizler mimarlık sanatına gönül vermiş yazarlar olarak sadece ülkemizde değil tüm dünyada yepyeni bir çevresel, kentsel, mimari algıya erişmemiz gerektiğine ve bunu ancak ve ancak edebiyat ve sanatın sonsuz düşünce âleminden ilhamlar, düşünceler ve sentezler devşirerek yapabileceğimize inanan insanlarız. O yüzden bu alandaki tartışma ve çabaları çok önemsiyoruz. Dileğimiz kalbi mimarlık için çarpan herkesin bizi kıyasıya eleştirmesi ve bu tartışmalardan çok daha güçlü sentezler, ürünler çıkması; mimarlığın yaşamakta olduğumuz inhitat döneminin bir an evvel nihayete ermesinin sağlanmasıdır…”
YEM Yayın’ın “Mimarlık ve Beslenme Alanları” dizisini oluşturan Sinemada Mimarlık, Edebiyatta Mimarlık, Çağdaş Türk Edebiyatında Mimarlık ve Çağdaş Dünya Edebiyatında Mimarlık kitaplarının birlikte okunması, hem tamamlayıcı olacağı hem de okuyucunun düşsel evrenini zenginleştireceği gerekçesiyle tavsiye edilir.