İnegöl Kitap Fuarı’nda geçen ay tanıştığımız Süleyman Kaymaz son derecede ilginç bir şahsiyet. Bursa’da sahafiye ile uğraşıyor olmasına rağmen son derecede özgün bir münevver profilini yansıtıyor.
Sahaf dükkânına gelerek ya da başka türden edimlerle kitap-yazı-kültür-entelektüalizm vs. alanında şov yapmaya çalışan, mürailik yapan, avcı palavraları sıkan zevata karşı son derecede sekter. Elinde bir sineklik bulunduruyor ve onunla bu nevi zevatı kovalıyor. Bu nedenle adı Sineklikli Sahaf’a çıkmış. O, bu isimden rahatsız değil. Bilakis bu nevi zevatı kovalamakla yetinmeyip şöhretine şöhret katacak yasaklar koyuyor ve bunları sosyal medyadan ilan ediyor. Mesela hatunlara hava yapmak için dükkâna gelenlere yasak koyuyor, ayağıyla kitapları ittirenleri direk cezalandırıyor, boş konuşan insanları fırçalıyor vs.vs.vs. Kendisini tanıma şerefine nail olduğumuzda bize bir kitap armağan etti. Nuh Nebi’den kalma bir kitap görünümündeydi. “Bir Devin Çöküşü” adlı kitap okunduğunda hakikaten insanı sarsıyor. Kitap 930’lu yıllarda tek bir roman yazarak Batı’ya iltica etmiş bir Rus yazara ait. Yazar Maksim Gorki’nin devrim sonrası Sovyetler’de idare ile ters düşmesini ve Nomenklatura tarafından işinin bitirilmesini anlatıyor. Hakikaten 20. Yüzyıl’da olan bitene bakıldığında insan Koronavirüs Pandemisi’ne bile razı oluyor. Vicdan sahibi yazarların işi her devir çok zor olmuş. Üzülmemek, müteessir olmamak kabil değil. Süleyman Kaymaz gibi mütevazı ve kişilikli bir sahafı tanımak ortalıkta yazar diye geçinen bin tane tufeyliyi tanımaktan binlerce kez evla hiç kuşkusuz. Kıssadan hisse: Sahaflık önemli bir zenaattır!
Bursa’nın tanınmış sahaflarından Süleyman Kaymaz son derecede ilginç bir şahsiyet. Sahafiye ile uğraşıyor olmasına rağmen son derecede özgün bir münevver profilini yansıtıyor. Sahaf dükkânına gelerek ya da başka türden edimlerle kitap-yazı-kültür-entelektüalizm vs. alanında şov yapmaya çalışan, mürailik yapan, avcı palavraları sıkan zevata karşı son derecede sekter. Elinde bir sineklik bulunduruyor ve onunla bu nevi zevatı kovalıyor. Bu nedenle adı Sineklikli Sahaf‘a çıkmış. O, bu isimden rahatsız değil. Bilakis bu nevi zevatı kovalamakla yetinmeyip şöhretine şöhret katacak yasaklar koyuyor ve bunları sosyal medyadan ilan ediyor. Mesela hatunlara hava yapmak için dükkâna gelenlere yasak koyuyor, ayağıyla kitapları ittirenleri direk cezalandırıyor, boş konuşan insanları fırçalıyor vs.vs.vs. Süleyman Kaymaz gibi mütevazı ve kişilikli bir sahafı tanımak ortalıkta yazar diye geçinen bin tane tufeyliyi tanımaktan binlerce kez evla hiç kuşkusuz.