Günün Kitabı: Mavi Sürgün

64
Mavi Sürgün halikarnas balıkçısı

Günün Kitabı: Mavi Sürgün / Bütün Eserleri:3

Karakolda ona, “İstiklal Mahkemesine gideceksin” denir. Niçin İstiklal Mahkemesine gittiğini bilmez. İki jandarma ile, kelepçeli olarak İstiklal Mahkemesine sürüklenir. Mahkemenin bulduğu bir suç vardır. Sonunda cezasının idam olacağı anlaşılır. Sabırlık ve tarlakuşu eller, göğüste kavuşturulmuş, idamı bekler, Sürgün edileceksin denilir. Sürgün yeri Bodrum bir muammadır, bir karanlıktır. Ama işte apansız karanlık kalmaz. Bu ‘Mavi Sürgün’ yazısı, bu işin nasıl olduğunu anlatacaktır.

“Halikarnas Balıkçısı’nın sürgün rotasında uğradığı yerlerdeki tarihi izlenimlerini gezi yazısı biçiminde ve betimleyici bir üslupla yansıtır:

Taban tabana zıt iklimler buralarda birbirine sokulmuşlar, kapı komşusu olmuşlar. On dakika içinde kırların kuraklığından yaylaların serinliğine geçiyoruz. Burada İyonya üslubunda binlerce yıllık bir tapınak artığının yanıbaşında Keykubat’ın bir Selçuki Kalesi yükselir. Kalenin gölgesinde bir Bizans kilisesi şekerleme kestirir (Kabaağaçlı, 1979: 141).

Metinde görüldüğü üzere Halikarnas Balıkçısı, tarih bilgisini kendine has bir üslup ve mizah anlayışıyla ortaya koyar. Balıkçı, sevdalı olduğu deniz ve adalara dair birikimini farklı anlatılarında şu sözlerle paylaşır:

Sali adaları diyordum, onlar karadan uzaktılar. Öyle ki karaları unutmuşlardı. Her yönlerini deniz sarıyor ve beşikliyordu, onlar da çocuk kadar masum uyuyorlardı. Kıyı boyunca upuzun mavi bir rüzgar, serin serin esiyordu. Kumsalın berisindeki çalılıklarda arılar uğulduyordu (Kabaağaçlı, 1979: 182).

Sali adaları, Çatal adaları, Keremit adaları, Sivri adalar, Kara ada, Kisle-Bükü adaları ve onların yavruları adacıklar, Bodrum yarımadasını çevreleyen bir periler halkasıdır. Daha açıklarda Sporad adaları ve Kiklas adaları daha büyük bir halka oluşturur. Sanki avuçları ada tohumlarıyle dolu bir dev, Bodrum yarımadasının ortasına dinelmiş ve kolunun geniş bir savruluşuyla Arşipel’e cömertçe adalar tohumlarını saçmış… Bunlar açıktaki adalardır. Körfezlerde –Mandalyat, Gökova ve Bozburun körfezlerinde öyle koylar vardır ki, bir torba dolusu ada sayılabilirler (Kabaağaçlı, 1979: 258-259).”[*]


[*] Otobiyografiden Romana: “Mavi Sürgün”de Halikarnas Balıkçısı, Zehra KAPLAN, Ar.Gör., Aksaray Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Yeni Türk Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Önceki İçerikLacivert’in 94. sayısı çıktı
Sonraki İçerik8th Culture & Civilization Congress, Turkey

Cevapla

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz